31 Temmuz 2010 Cumartesi

Adam malına güvenmiş:)

0 yorum

Zlatan İbrahimovic,giyim tarzı anlayışına yeni bir boyut kazandırmış olsa gerek.. Bacakları görünmesin diye şortu indirmiş olabilir fakat arkadaş frikik vermiş kastende olsa:)



http://petitinyeri.blogspot.com/

Tosunum benim!

0 yorum
Ronaldinho'nun maşallahı var arkadaşlar.. Tosun gibi olmuş..
Kendini kurbana hazırlıyor heralde:)

30 Temmuz 2010 Cuma

Kral Aslantepede

0 yorum
Hakan Şükür, yılladır büyük bir hevesle oynamayı beklediği Aslantepe’yi gezdi.



Hakan Şükür, yıllardır oynama hayalleri kurup, maketlerden gördüğü Aslantepe’yi ziyaret etti. Kral, “Burayı görünce yeşil sahalara dönesim geldi” dedi!

Yapımı tamamlanmak üzere olan yeni ‘Aslan sarayı’nı ziyaret eden unutulmaz Kral, duygularını şöyle özetledi: “Yıllarca maketlerine baktık ve hayal ederek oynadık. Ama gerçeği, maketlerinden çok daha güzelmiş...” Hakan’ın bunları söylerken gözlerinin bazen dolduğu bazen güldüğü gözlendi.

‘BURANIN HAYALİYLE YAŞADIK’


Süper Lig’de “en çok gol atan futbolcu” olma unvanını elinde bulunduran Hakan Şükür, stadın proje müdürü mimar Sarper Ünlü’den bilgiler alırken adeta gözleri yaşardı. Heyecanını gizlemeyen Hakan Şükür, “Bizim jenerasyonumuzdaki futbolcular ve ben, yıllarca yapılacak yeni stadın maketlerine baktık ve ‘Bir gün orada oynayacağız’ hayali ile kendimizi motive ettik. Hayalimiz bir türlü gerçekleşemedi. Burayı görünce, inanın tekrar içimden futbol oynamak geldi” ifadelerini kullandı.

29 Temmuz 2010 Perşembe

Hayırdır Patron sorun mu var?

0 yorum

Sen misin transferi bitirmeyen. Sen misin işin başına Adnan Sezgini getiren.. Sen misin kaleci istemeyen.. E be adam sorarım sana,sen misin Barosun alternatifini bu kadar geciktiren??


O zaman kusura bakma,ne kadar iyi oynasanda,ne kadar gol kaçırsanda,ne kadar şanssız gol yesende ,bu eleştirilere mağruz kalacaksın ,kalmak zorundasın. Sözünü ettiğim kişi tek bir kişi değil,Hem Rijkaard,hem Adnan Polat'tır.

Öncelikle Rijkaard'a sormak isterim. Sen ,evinde OFK diye bir takımla oynayacağın bir maça,sadece 3 tane hücum yönü iyi oyuncuyla neden çıkarsın? Beraberlikmidir hedefin? Yoksa rahat bir maç çıkarmak mı?
Skibbeler,Gerets'ler,Feldkamplar gelmiş geçmiş bu takımdan,hiç biri bu Aykut denen artiste güvenmemişte neden güvenirsin? Çok mu muhteşem oynadı? Çok mu maç kurtardı? Yada önünde Mondragon hariç iyi bir kalecimi var dı da Aykut oynayamadı? Hayır. Aykut bu takımda kulübeye mahkumdur. Mahkum olmak zorundadır. Senin en büyük rakiplerinin kalecileri avrupada olası bir farktan takımını tek başlarına kurtarırken,Volkan denen mağara adamı,takımına beraberliği getirirken ,senin kalecin maçı 2-0 dan veriyor. Nasıl bir zihniyet bu sevgili Frank?


Bu olayın baş sorumlularından biride Adnan Polat'ın ta kendisidir aslında. Kendisine duyduğum sempatiyi gün geçtikçe kaybetmemle beraber,Galatasaray'ında durumu iyiye gitmiyor. Sen ,hangi akla hizmet ,Haldun Üstünel'i görevden ayrılmaya zorlayıp,yerine kankan(!) adnan sezgini getirirsin? Haldun Üstünel'in bu takım için yaptıkları,getirdiği oyuncular ortadayken sırf bir inat uğruna nasıl bu hale getirdiysen,bu beraberliğin faturasınıda ödeyeceksin.

Sen ki,bu takımda futbolun başına,patron koltuğuna Galatasaray'ın şampiyon olamaması üzerine şike iddiasına karışmış bir Adnan Sezgini getirdiysen,kusura bakma sen bu takım için hiç bir şey yapmıyorsun sayın(!) başkan!

3. sınıf oyuncu transferleriyle,bu takımın adam olacağını düşünüyorsan,Adnan sezginin aldığı 3. sınıf oyunculara,az para vererek iyi bir iş yaptığını düşünüyorsan yanılıyorsun fazlasıyla. Rijkaard geçen sene kalitemiz yetersiz demişti,o kalite şimdi iyice düştü,git gide de düşüyor aslında...

Koskoca Galatasaray'a ,bu taraftara bu günleri yaşattığınız için, ALİ SAMİ YEN'in ölüm yıldönümünde sahaya PEMBE(!) formayla çıkıp,yüzümüzü bu skorla kızarttığınız için teşekkür ederiz sayın Polat.. Çok güzel günler bizi bekliyor anlaşılan..

Burger King'lere akın ediyoruz!

0 yorum


Ömer Üründül'ün Türkiye ortaklarından biri olduğu Burger King için tüm imkanları seferber ediyoruz,elimizden geldiğince Ömer abimize,reisimize,başkanımıza,liderimize destek olmaya çalışıyoruz.. Mcdonalds 'tan değilde, Burger King'den yiyelim.. Ömer Abimizde kazansın :))

En kollektif salak..

0 yorum
(Büyütmek için resme tıklayın)
Knight and Day adlı filmi,Gece ve Gündüz olarak çevirmiş ultra zeki dostumuz.
Başarılarının devamını şiddetle diliyoruz..

Eski Dost Rakip oldu : )

0 yorum
Galatasaray tarihinin en başarılı ve en sevilen oyuncuların başında gelen Cevad Prekazi, Sarı-Kırmızılı ekibe rakip oldu. Efsane yıldız, şu anda OFK Belgrad’ın alt yapısında antrenörlük yapıyor. Prekazi, eski takımıyla oynamalarından dolayı oldukça mutlu olduğunu belirtirken, “Turun favorisi kesinlikle Galatasaray. Biz çok genç ve tecrübesiz bir takımız” dedi. Sarı-Kırmızılı ekibin dünyaca ünlü bir teknik direktöre ve muhteşem bir kadroya sahip olduğunu söyleyen Prekazi, “OFK Belgrad sayesinde para kazanıyorum, buradan ekmek yiyorum. Ancak beni ben yapan takım da Galatasaray. Türkiye’de geçen yıllarım, hayatımın en güzel dönemiydi. Bu nedenle rahatlıkla söyleyebilirim ki benim gönlüm turu Galatasaray’ın geçmesinden yana” diyerek Sarı-Kırmızılı camiaya olan sevgisini bir kez daha gösterdi.

Young Boys-fenerbahçe 2-2

0 yorum

Futbol ne kadar enteresan bir oyun değilmi? Siz bütün maç tek kale oynayın,Köln maçındaki gibi feneri perişan edicek kadar pozisyon bulun,bilmem kaç tane topunuz direkten dönsün ama bu maçta beraberliği olmayan bir penaltıyla kazanın. Gerçekten zor bir oyun bu futbol. Çözmeside,anlamasıda,anlatmasıda imkansız bir oyun. Fenerbahçe haksız bir penaltıyla berabere kaldı,ama beraberliği zerre kadar haketmedi aslında... Eğer bu iki takım,İsviçre'de oynadıkları gibi İstanbul'da oynayacaksa,fenerin işi zor görünüyor...

28 Temmuz 2010 Çarşamba

Elveda Raul Gonzalez...

0 yorum



Böyle bir günün geleceğini belki de çoğu kişi hayâl bile etmiyordu. Raul Gonzalez Blanco, artık Real Madrid'in oyuncusu değil.

Madrid'in meleği, İspanya'nın altın çocuğu, efsane kaptan; yani Raul, Real Madrid'de 16 muhteşem sene geçirdi. Bu zaman dilimi içerisinde ise bebekyüzlü bir futbol yıldızından, Real Madrid için sembol bir isim haline dönüştü.

Raul'un kaderi, 15 yaşındayken Real Madrid'in ezeli rakibi Atletico Madrid'in altyapısından atılmasıyla değişti. Santiago Bernabeu yolunu tutan bu çocuk, 2 yıl içerisinde as takıma yükselmeyi başardı.

Real Madrid'in bugünkü sportif direktörü Jorge Valdano, takımın başındayken Raul'u C takımdan as takıma aldı ve ona henüz 17 yaşındayken ilk La Liga tecrübesini yaşattı. Sakat olan Velazquez'in yerine Real Zaragoza karşısında takımdaki yerini alacaktı. Raul ilk maçında golle tanışamazken, Real Madrid 3-2'lik yenilgiyle sahadan ayrılıyordu. Ancak bir haftaki sonra 4-2'lik Atletico Madrid galibiyetinde takımının ikinci golünü atmış ve devamı fazlasıyla gelmişti...

Raul, bu takımda bulunan herhangi bir futbolcudan daha fazlasıydı. Kulübün şaaşalı, savurgan yapısına zıt bir karaktere sahip olan Raul, saha dışında mütevazı hareketleriyle, saha içinde ise attığı gollerle milyonların sevgisini kazanmayı başardı.

Raul, yıllar boyunca teknik heyette ve kadroda yaşanan değişiklere rağmen 7 numaralı formasını sırtından çıkarmadı. Luis Figo, Zinedine Zidane, Ronaldo, Roberto Carlos ve David Beckham gibi isimler bu kulüpten geldi geçti, ancak Raul müthiş bir bağlılık gösterdi takımına.

Yıldız futbolcunun Fernando Morientes ile yaptığı işbirliği gerçekten inanılmazdı. İkili, yıllar boyunca müthiş bir hücum gücü oluşturmuş ve 6 sezon içinde toplamda 245 gole imza atmayı başardı.

Son alkış Raul, Real Madrid forması altında attığı son golünü kutluyor


Raul'un Real Madrid'deki peri masalı belki de 2003 yılında sona erecekti. Chelsea, Florentino Perez'e tam 85 milyon avro, Raul'a ise yıllık 10 milyon avro teklif etmişti. Ancak kaptan, bu teklifi gözü kapalı reddetti.

Yukarıda da bahsettiği gibi, bu takıma çok büyük yıldızlar, çok büyük golcüler geldi. Ancak kalıcı olan, istikrarlı olan Raul oldu. 'Altın çocuk' bir krala dönüşse de, onun da devri sona erdi.

Raul'un Real Madrid macerası anlatmakla bitmeyebilir. Real taraftarı, onu hiçbir zaman başka bir takımın forması altında düşünemezlerdi. Ne İspanya'da, ne de yurt dışında. Ne de olsa o bu kulübün artık sembol isimlerinden bir tanesiydi, kırılmadık rekor bırakmamıştı.
İlginç bir noktaya dikkat çekmek gerekiyor; Raul, bir Real Zaragoza maçıyla sırtına geçirdiği bu formayı, yine bir Real Zaragoza maçı sonrası bir daha giymemek üzere çıkardı. Bu da kaderin bir cilvesi olsa gerek...

Dünya'nın en değerli 10 takımı,Ve en çok kazanan 10 sporcu..

0 yorum



EN DEĞERLİ 10 TAKIM

1. Manchester United-1.83 milyar dolar
2. Dallas Cowboys-1.65 milyar dolar
3. New York Yankees-1.6 milyar dolar
4. Washington Redskins-1.55 milyar dolar
5. New England Patriots-1.36 milyar dolar
6. Real Madrid-1.32 milyar dolar
7. New York Giants-1.18 milyar dolar
8. Arsenal-1.18 milyar dolar
9. New York Jets- 1.17 milyar dolar
10. Houston Teksas-1.15 milyar dolar

EN ÇOK KAZANAN 10 SPORCU

1. Tiger Woods-105 milyon dolar (golf)
2. Floyd Mayweather-48 milyon dolar (boks)
3. Kobe Bryant-48 milyon dolar (basketbol)
4. Phil Mickelson-46 milyon dolar (golf)
5. David Beckham-43.7 milyon dolar (futbol)
6. Roger Federer-43 milyon dolar (tenis)
7. LeBron James-42.8 milyon dolar (basketbol)
8. Manny Pacquiao-42 milyon dolar (boks)
9. Eli Manning-39.9 milyon dolar (NFL)
10.Terrell Suggs-39.3 milyon dolar (NFL

Elveda meyhaneci,sarhoş olduk gidiyoruz!

0 yorum
Peter Crouch
Nicklas Bendtner

Ledley King


John Terry

Jermaine Pennant

Frank Lampard


Didier Drogba


Cristiano Ronaldo

Ashley Cole

Ömer Üründül Dünya Kupası Karnesi

0 yorum


Ömer Üründül Dünya Kupası Karnesi...

Sonunda Bunu Da Yaptırdınız Helal Olsun Size!!!

0 yorum

Haldun Üstünel, Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu'ndaki görevinden de istifa etti.

Sarı-kırmızılı kulübün bugün gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısına katılan Haldun Üstünel, başkan Adnan Polat ve diğer yönetim kurulu üyeleriyle vedalaşırken, Galatasaray'daki tüm görevlerini bırakmış oldu.
Bir galatasaraylı olarak Haldun abimizin istifaya zorlanmasını şiddetle kınıyorum tamam futbol a.ş'den istifa etti yapılan transferler ortada... Haldun Üstünel geçen seneki kadroyu teknik kadrodan oyunculara kadar o kurdu ve bu sene Adnan Sezgin o göreve geldi ama Adnan Sezgini tebrik etmek lazım bu sefer inamoto ve carrusca gibi transferler yapmadı 3. sınıf oyuncular transfer etti. Adnan Sezgin o görevde olduğu sürece iyi transfer bekleyelim...

Harry Kewell :'Galatasarayda Kalmamın Sebebi...'

0 yorum

Harry Kewell ateşli Galatasaray taraftarıyla arasındaki özel bağın ve hücum tarzında oyunu seven hocası Frank Rijkaard’ın, teklifleri reddetmesine ve Türkiye’de bir sezon daha kalmasına neden olduğunu açıkladı.

31 yaşındaki Avustralyalı yıldız 3 İngiltere Premier Ligi Kulübünden, Bundesliga’dan, Japonya’dan, Kore’den, Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelen teklifleri ve Gold Coast United Kulübünün yapmış olduğu akıllara durgunluk veren ücreti reddedip, Galatasaray’la olan sözleşmesini uzattı.

En cazip teklif Gold Coast’un milyarder patronu Clive Palmer’den geldi ve bu milyon dolarlık yaklaşım Kewell ve menajerinin uzun süre düşünmesine neden oldu. Fakat Kewell çok daha düşük bir ücrete Avrupa’da elit seviyede kalmayı seçti.

“Birçok teklif geldi – ki bu çok hoştu – ama sonuçta benim için önemli olan Galatasaray taraftarı ve teknik direktörümüz Frank Rijkaard ile aramdaki harika bağdı. Bence, Galatasaray taraftarı bugüne kadar gördüğüm en iyi taraftar grubu ve kulüpte geçirdiğim sürece beni benimsemeleri, bağırlarına basmaları benim için çok şey ifade ediyor. Bu yüzden kararımda çok büyük rol oynadı Galatasaray taraftarı.”

“Galatasaray’da yarım sezonu kaçırmam olabilecek en berbat durumdu, dolayısıyla ben her zaman kulüpte ve taraftarda son çare olarak benimle sözleşme yenilememe seçeneğini bir hak olarak gördüm. Tabii ki aralıkta anlaştığımız gibi 2 yıllık bir sözleşme teklifi alamadığım için üzgünüm ama kulübün bu duruşunu tamamiyle anlayabiliyorum.”

Kewell yılbaşından önce bir kasık sakatlığı yaşadı ve yeniyılda Dünya Kupası öncesinde neredeyse hiç top oynayamadı ve sözleşmesi de bu arada bitti.

6 ay önce ameliyat olan Kewell “Bu sakatlık beni gerçekten oldukça geriletti ama ben şimdi sadece bütün bu olanları geride bırakmak ve geçen sezon başındaki formuma yeniden ulaşarak taraftarlara yine aynı heyecanı yaşatabilmeyi istiyorum.” dedi.

Sakatlık öncesi 27 maçta 14 gol bulan Harry Kewell, Avustralya’nın Dünya Kupası grup maçında Gana’ya karşı oynayarak yeniden sahneye çıktı. Ama kötü şans peşini bırakmadı ve elle oynama gerekçesiyle takım 1-1 berabere giderken 25. dakikada oyun dışı bırakıldı.

“Çok büyük bir hayal kırıklığıydı ama futbolda böyle şeyler oluyor.” diye ekledi Galatasaray’la anlaştığı günden beri 62 maçta 24 gol bulan Kewell.

“Benim için en önemli olan şey eskiden olduğum noktaya dönebilmiş olmam. Fiziksel olarak kendimi harika hissediyorum ve önümüzdeki yıla çok iyimser bakabiliyorum.”

Kewell ayrıca bir dahaki Dünya Kupası’nda Avustralya’yı yine temsil etmek istemesindeki kararlılığını gösterdi ve ekledi: “Bazı insanların benim için neler düşündüğünün bir önemi yok, ben bunu kuşkusuz içimde bir tutku olarak hissediyorum. Eğer vücudum buna izin verirse, Brezilya’daki mücadelenin bir parçası olmayı çok isterim. Hala milli takımımız için yapacağım şeyler olduğunu düşünüyorum, ve yeni teknik direktörümüz de böyle hissederse ben yine yer almaktan mutluluk duyarım.”

27 Temmuz 2010 Salı

Galatasaray'ın yeni formaları(3)

0 yorum

Mercan(Somon-Pembe-2289)Forma;
Bu yaz sezonu,belkide Galatasaray ile ilgili en çok tartışılan,konuşulan konulardan biriydi bu forma. Herkesin böyle bir forma olacağından haberi vardı. Beğenenler oldu,sivri bir dille eleştirenler oldu,fakat sonuçta Galatasaray bu formayı bu sezon giyecek.
Kendi yorumuma gelirsek,bu bir yenilik olarak,pazarlama politikası olarak görülebilir. İyi de bir politika haline gelip,işe de yaramış olabilir. Pembe rengini beğenenlerde olabilir. Ben formaya değilde,içindekine bakarım diyenlerdenim. Formaya değilde armaya bakanlardanım. Forma sadece bir kostüm,ve bu takımın oyununu zerre kadar etkilemeyecek. Ancak ,bir takımın,özellikle Galatasaray gibi bir takımın ,taraftarla arasındaki bağdır forma. Ve bence Galatasaray kulübü bu formayla,taraftarla arasındaki bağı inceltti. Ben fazlasıyla eminimki,Kırmızı,yada daha çok Galatasaray'ı andıran bir forma bu taraftarı daha çok mutlu edebilirdi..

Galatasaray'ın yeni formaları(2)

0 yorum

Arslan Forma;
Bu sezonki tasarımların bana kalırsa en güzel olanı Arslan forma. Mükemmel bir düşünce,mükemmel bir tasarım,mükemmel bir uyumla yapılmış,ve Galatasaray'ın yıllardır sönük(!) beyaz forma geleneğini bozmuş,taraftarın ciddi derecede beğenisini toplayacak bir beyaz forma üretilmiş. Uzun zamandır Galatasaray beyaz formayı arka plana atmış,taraftar fazla ilgi göstermemişti. Fakat adım gibi eminimki bu sezon en çok ilgi çekecek forma Arslan forma olacak. Ve benimde ilk işim bu formadan almak olacak...

Galatasaray'ın yeni formaları

0 yorum





Parçalı Forma;


Galatasaray'ın ,yüz küsür yıldır süre gelen tarihinin bir kanıtıdır,bir göstergesidir,bir sembolüdür bu parçalı forma.. Galatasaray'ın ,Galatasaray'lılığın yansıması,her Galatasaray'lının sahip olması gereken klasik parçalı formasıdır. Metin Oktay'ın,Ali Sami Bey'in parçalı forması.. Geçen seneki tasarımın çok benzeri,belkide aynısı.. O yüzden yeni yapılacak bir yorum olduğunuda fazlasıyla düşünmüyorum..







26 Temmuz 2010 Pazartesi

Unutmayın...3 Büyük Yok Tek Büyük Var...GALATASARAY...

0 yorum
Yüreğine sağlık Osman Ağabey...


Ne diyor Aziz Yıldırım;''Fenerbahçe Spor Kulübünün borcu vardır, olacaktır, borç olmadan da büyüme şansı yoktur.'' Bu söze medya kılını kımıldatmadı…Kimse çıkıp diyemedi ki;-Ey başkan şimdiye kadar niye Galatasaray'ın borçlanarak büyümesini ‘tesadüf' olarak yorumladınız da takdir etmediniz.-UEFA KUPASI ve SÜPER KUPA'yı büyüme olarak görmediniz mi?-Sizce marka olmak; dünyayı yenmek yerine sadece ve sadece Galatasaray'ı yenmek midir?-Avrupa'da bugüne kadar hangi takım tesadüfen şampiyon olmuştur?-Borç olmadan büyüme şansı yoktur dediğinize göre Fenerbahçe'nin de bir UEFA Kupası olması için ne kadar borçlanabilirsiniz?-Güiza'yı almak için 30 milyon euro verdiğinize göre Süper Kupa'yı almak için acaba 200 milyon euro verebilir misiniz?-Galatasaray'a gelince borç ayıp, Fener'e gelince mi büyümenin gereği?-Fener'de borçlanarak büyümenin getirdiği bir Kupa var mı?
-------------------------------------------------------------------------------------------
Osman Tanburacı'nın kaleme aldığı bu yazı sayesinde umutsuzluğa düşen sayısız Galatasaraylı taraftar kendine geldi.Hangi takımı tuttuğunu, nasıl bir takımı desteklediğini hatırladı. Bir fenerbahçe mağlubiyetiyle yerden yere vurulan takımımızın kaptanı Arda Turan antremanda durdu, başını kaldırdı ve ''bu sene şampiyonuz '' dedi. Futbolculardaki hırs geçen seneden çok farklı. Belki yıldız oyuncu getiremiyoruz ama pino, cana ,jan polak ve diğer 2 transferimiz hakkında bilmeden atıp tutuyoruz. Sezon başlasın neyin ne olduğunu ,nasıl oynadığımızı , futbolculardaki hırsı görelim ondan sonra tepkimizi ortaya koyalım. Geçen sene şampiyonluktan kopunca tribünde aynen şöyle bi yazı vardı ; ''Ne kupa ne şampiyonluk... Mücadele edin yeter''. Ama bu yazıyı yazanlar daha sezon başlamadan takımı yerden yere vurdular ve bu sezon bu oyuncularla sezon bitmez dediler. Benim umudum yeniden yeşerdi ve takımımın şampiyon olacağına inanıyorum. Desteklemeye devam. Unutmayın 3 büyük yok tek büyük var...Galatasaray

Bazıları angut doğar,Bazıları fenerbahçeli...

1 yorum


Sanırım bu kişi için yapabileceğimiz hiç bişey yok maalesef. Arkadaş,David Villa için fenerbahçeyi yakıştırmakla kalmamış,onun hata yaptığını savunuyor. Ne yapalım ,Allah akıl fikir versin..
Resme tıklayın,gülün..

Guti Hernandez ve Quaresma Beşiktaştaymış :D

0 yorum

"Beşiktaş'ın yeni transferi Guti, İstanbul'a geldi. Real Madrid ile yollarını ayıran İspanyol, Atatürk Havalimanı'nda yüzlerce taraftarlar tarafından karşılandı.Guti, yarın sağlık kontrolünden geçtikten sonra resmi sözleşmeye imza atacak. Yıldız oyuncu için aynı Quaresma'ya yapıldığı gibi İnönü Stadı'nda imza töreni düzenlenecek."
Ya ben anlamıyorum bu iki transferden sadece ben mi korkmuyorum? Quaresma önceden tamam iyi oyuncuydu hepimiz hastaydık ona ama son iki yılda ne yaptı allah aşkına? Adam neredeyse iki yıldır adam gibi top oynamıyor ve beşiktaş bu adamı yıldız olarak getirdi koydu takıma. Bence bu sene beşiktaş yine hiiç bir şey yapamıcak.
Gutiye gelirsek çok tecrübeli bir oyuncu tabiki. Ancak öncelikle çok yaşlandı ve kondisyonu düşük. Guti'nin Real Madrid'den ayrılıp Beşiktaşa neden geldiği çok belli adam yatarak para kazanıcak burda gönül eğlendirecek kimse kusura bakmasın ama ben bu ikisindende hiç korkmuyorum!

Bravo yönetim,Çok iyi oldu!

0 yorum

Helal olsun bu yönetime valla.. Özellikle adnan sezgine. Malum kendileri yaklaşık 100 kilo olmalarına ramen,bütün Avrupayı ülke ülke dolaşıp,şehir şehir gezip, gidip takıma en az katkısı olabilecek,Galatasaray'ı şampiyonluktan bir nebze daha uzaklaştıracak transferler için kıç yırtıyor sağolsun. Allah ondan razı olsun valla,hakkını ödeyemeyiz.
Adnan Polat'ın bir yıldız,iki de gelecek vaat eden oyuncu alacağız açıklamasından sonra,gündeme gelen Jan Polak, bizlere adnan sezginin ne denli bir transfer sihirbazı olduğunu gösterdi. Eğer Polak,Adnan Polat'ın bahsettiği yıldız oyuncu ise vallaha sağolsunlar. Açıkcası Türkiye'Ye gelen en iyi yabancı olan Hagi'den bile iyi bir yıldız olabilir.
Ama Polak,Adnan Polat'ın bahsettiği gelecek vaat eden isimlerdende olabilir(!) Malum henüz 29 yaşında,adnan sezgine göre çok fazla genç. Adnan sezgin onu gelecek vaat ediyor olarak görebilir tabi ne diyelim bakış açısı meselesi.
Valla eğer adnan sezgin,getirdiği 4. sınıf oyuncuların her biri için bir ay uğraşmaya devam ederse,ve eğer polak transferide yeni stada geçene kadar olursa, adnan sezgini bizzat tebrik edeceğim...

Serdara Tatsız Şaka : )

0 yorum
Hollanda kampını tamamlayan Galatasarayımız, dün öğleden sonra İstanbul’a döndü.

Serdar Özkan ise bir polis memurunun tatsız şakası yüzünden havalimanında korkulu anlar yaşadı. Serdar pasaport kontrolünden geçerken, polis tarafından, “İhbar var. Uyuşturucu araması yapacağız” denilerek durduruldu. Polis memuru kısa süren “sözde” aramanın ardından “Futboluna hayranım. Sadece şaka yaptım” diyerek genç futbolcuyu serbest bıraktı. Yaşadığı korku yüzüne yansıyan Serdar daha sonra olayı Sportif Direktör Adnan Sezgin'le paylaştı. Bu arada genç oyunculardan Anıl ve Çetin, A2 takımının kampı için Hollanda'da kaldı. Rijkaard'ın, A kadroya aldığı Cumhur, Caner ve Ahmet Kesim ise takımla İstanbul'a döndü.

25 Temmuz 2010 Pazar

Futbolu Sevmeli mi?(2)

0 yorum


"Bernabeau diye bir acur, İspanya iç savaşı sonrasında, futbolu Real Madrid kanalıyla pazarlamıştı.

Bana bir uyku tulumu yapın demişti. Kitleleri topa odaklamak, toplumsal şiddeti tribünlere hapsetmek için futbolu ön plana çıkarmıştı.


Real Madrid faşizmin odağıdır.


Barcelona da Bask milliyetçiliğinin...





Futbol sınıf savaşıdır.


22 toçu sahada, milyonlar tribünlerde...


Arsenal silah işçileri, Blackpool kömür işçileri, Liverpool liman işçileri...


Real Madrid faşolar, Barcelona solcular...


Beşiktaş proletarya, Galatasaray aristokrasi, Fenerbahçe burjuvazi..."

Ömer Üründül'e laf yok beyler,adam işinde iyiymiş :)

0 yorum

“Hami dandi’ye “dan!” diye çaktı…”
Ümit Aktan, Dundee United-Trabzon maçında, Hami’nin golünden sonra…

Ümit Aktan, Grasshoppers-Galatasaray maçında :
“Gollerimizi Hagi ile Arif attı sayın seyirciler. Bu tablo bana büyük Türk Bestecisi Hacı Arif Bey’i hatırlatıyor, nedense..?”

“Zaten bizim Neuchatel’den de 5 tane çocuğumuz var!”
Ümit Aktan

Galatasaray’ın Werder Bremen’e, deplasmanda 2-1 yenilmesinden sonra umut verici bir skor olduğu için, sevinçli bir halde Mustafa Denizli’nin yanına koşan Bülent Karpat:
“Mustafa, iki, bir daha kaç eder?”

“Tugay vurursa gol olur, vuruyoooor, aut…”
Bülent Karpat

Euro2000, Türkiye çeyrek finale çıkmış, Hüseyin Başaran Ömer Üründül’le rakibimiz Portekiz hakkında tartışıyor:
“Şimdi bu Portekiz’de Figo diye bir arkadaş var…”

Maç: Kocaelispor – Beşiktaş
Yayın: TGRT
Spiker: (yine) Ümit Aktan
“Amokachi malvarlığını içine soktu…”
(Amokachi altın zincirini formasının içine sokmuştur…)

Fenerbahçe-Karşıyaka maçı, Öztürk Pekin :
“Aygün kaleci ile karşı karşıya… Aygün… Aygün!!…At onu Aygün!!!!….Ahaha! gooooll!!!!….Eehehooe ee e e… Yani futbolun guzelliği için at Aygün, seyir zevki için at…”


“Hakan, önünde kocaman bir kale, bir plase yapsan yetecek gole…”
İlker Yasin (1995). Euro96, grup eleme maçı, İsviçre-Türkiye (1-2), Hakan şükür bir gol pozisyonunu kaçırdıktan sonra…


Can Bartu, atv’de Beşiktaş maçını yorumlarken:
“Walsh ikinci yarı çok etkisiz, kendisini oyunda hiç göremiyorum…”
(Walsh devre arasında oyundan çıkmıştır…)


Parma ile İnter arasında oynanan İtalya Kupası maçı, kanal TRT1. Parma takımı coşmuş maçı 6-1 önde götürüyor. Maçı anlatan Hüseyin Başaran da coşmuş, Parma’nın her atağında “yedinci gol mü geliyorrr?” diye bağırıyor. Son dakikalarda hepten çığrından çıkıp aşağıdaki kelime oyunlu cümleleri sarfediyor:
“Parma yine atakta… Cünyır… Cünyırrrr… Yedi mi? Yedi miii? Yemediiiiiii. Kaleci Ballotta yemedi bu golü!”


Manchester Utd.-GS maçında Cantona Stumpf’a yaptığı faulden sonra özür dilerken:
“Bir Fransız, bir Almandan, bir Türk ve bir İngiliz takımlarının maçında özür diliyor!”
Ümit Aktan


Manchester Utd-GS maçının bitişini yine Ümit Aktan’dan dinliyoruz:
“Bu 90 dakikada üç sıfırlık bir Manchester galibiyetini bile az gören seyirciye karşı, üç ikilik bir Galatasaray galibiyetinin sevincini yaşarken, maçı üç üç bitirmenin üzüntüsünü yaşıyoruz”


Hüseyin Başaran, Şili-Brezilya maçını anlatıyor, sürekli Zamorano ile Ronaldo’yu karıştırıyor. 4-1 biten maçın 3. golünü atan Ronaldo’nun golü attığı an :
“Zamorano sıyrıldı, Zamorano, Zamorano ve goool. Zamorano’nun golü (kısa bir sessizlik) yine ‘Zamorano’ dedim, sayın seyirciler!”


20000/2001 sezonu Şampiyonlar Ligi, çeyrek final maçı. Galatasaray-Real Madrid karşı karşıya… Radyodan anlatan : Ümit Aktan, maç, 2-0’dan 3-2’ye döndükten sonra:
“Hagi yine yokluyor kaleyi. -Ümit, Hasan ve Jardel’den sonra Casillas’a bir ampul de ben takacagim- diyor. İspanya’da da varız Real Madrid. Madrid’de de varız, orada da takarız!”

“Ee tabii, sevgi olayı Ercan!” (Collina oyundan çıkan Hagi’nin elini sıkınca Tanju Çolak’ın Ercan Taner’e söylediği sözler…)

İlker Yasin, Oliviera’nın “hat-trick” yaptığı Belçika-Türkiye maçı esnasında:
“Evet sayın seyirciler, elin zencisi, elin arabı ‘hat-trick’ yapıyor, bizim Hakan’ımız, bizim Oktay’ımız uyuyor…”


Turgay Şeren Antep’te oynanan G.Antep-GS maçı ertesinde yorumluyor:
“Yalnız şöyle de bi olay oldu, bi pozisyonda Emre topu aldı, orta sahadan gitti, gitti Batistuta(!) ona öyle bi vurdu ki, hakemin oarda faulu verip Batistuta’ya(!) bi de kırmızı kart çıkarması lazımdı. Ama o naaptı? Oyunu devam ettirdi Batistuta(!) da bütün maç tekme attı…”


Abidin Aydoğdu Danimarka-Fransa maçını anlatıyor…
Zidane koşarken topa basar ve düşer: “Evet Zidane’dan fantastik hareketler”


Peter Schmichael bir pozisyonda sakatlanır ve ayağa kalkamaz:
“Schmichael 39 yaşında… Acaba yaşlılıktan mı yerde kaldı, yoksa gerçekten mi sakatlandı..?”

Yanlış karar veren hakemi seyirciler protesto eder… “Bu dünyadaki en yalnız insanlar hakemlerdir, sevgili seyirciler… Bu dünyanın her yerinde böyledir!”


Akın Göksu, Meltem TV’de Peruggia-Trabzonspor arasında oynanan UEFA Kupası maçını anlatıyor. Bir ara yorumcu Hüseyin Tok’un ismini karıştırıyor:
“Evet sayın Top… Eee top? Top sahada.. Sayın tok…”

Aynı maçta, Trabzon 3-1 öne geçince İtalyan taraftarlar ellerine ne geçerse sahaya atar, yan hakem can havliyle bayrağını atıp sahanın ortasına kaçar. Bizim oyunculardan biri işgüzarlık olsun diye yerdeki bayrağı alıp hakemlere getirirken :
“Evet, işte görüyorsunuz sayın seyirciler, sahaya Galatasaray bayrağı atmışlar!!”


Galatasaray-Milan maçı (Sabri Urgan anlatıyor):
“Capone’un vuruşu ve top direğin ah üstünden dışarı gidiyor sayin seyirciler. Resmen, “ah” üstü bu, az üstü diil sayın seyirciler!”


25.07.2001 tarihinde oynanan Galatasaray-Vllaznia, Şampiyonlar Ligi 2. öneleme turu ilk maçı. Maç Kanal D’den yayınlanıyor ve İlker Yasin anlatıyor:
“Ahh! Arif… Orda döndün mü vuracaksın…Taaak!”
“Ümit Karan, boyu 1.81 olmasına rağmen taymingi iyi, iyi vuruşuyor toplarla”

G.Rangers-Fenerbahçe maçında Fener’in kaçırdığı bir pozisyondan sonra Ziya Şengül:
“Bu… Bu… Bu gol katliamı başka bir şey değil..!”


Tarih 19/09/2001, Maç, Psv Eindhoven-Galatasaray maçı :
(yağmur yağmış, saha ıslak ve ağırdır)
“Dileriz bu yağmur cimbom’un gol çiceklerini sulamak icin yağıyordur!”


Yıl 1988, GS-Monaco çeyrek final maçı, Prekazi’nin unutulmaz golü radyodan Orhan Ayhan tarafından şöyle anlatılır:
“Prekazi geliyooooor, vuruyoooooor, ohhhhha! be Prekazi bu ne beee!”


Fenerbahçe-Lyon maçı sonrasında, verilmeyen penaltı pozisyonu hakkında yorumculardan biri “yüzde yüz penaltıydı” cümlesini kullanır. Bunu duyan Ali Sami Alkış:
“Ne yüzde yüzü?? Binde bin, binde bin!”

İnanmak ,başarmanın yarısıdır...

0 yorum

Japonya'da bir çocuk 10 yaşlarındayken bir trafik kazası geçirmiş ve sol kolunu kaybetmiş.
Oysa çocuğun büyük bir ideali varmış.
Büyüyünce iyi bir judo ustası olmak istiyormuş.
Sol kolunu kaybetmekle birlikte, bu hayali de yıkılan çocuğunun büyük bir depresyona girdiğini gören babası, Japonya'nın ünlü bir Judo ustasına gidip yapılacak bir şeyin olup olmadığını sormuş.
Hoca: -Getir çocuğu, bir bakalım, demiş.
Ertesi gün baba-oğul varmışlar hocanın yanına..
Hoca çocuğu süzmüş ve -Tamam demiş..
Yarın eşyalarını getir, çalışmalara başlıyoruz.
Ertesi gün çocuk geldiğinde hocası ona bir hareket göstermiş ve bu hareketi çalış demiş.
Çocuk bir hafta aynı hareketi çalışmış..
Sonra hocasının yanına gitmiş.
"Bu hareketi öğrendim başka hareket göstermeyecek misiniz?" diye sormuş.
Hocanın cevabı: Çalışmaya devam et olmuş...
2 ay,3 ay,6 ay derken çocuk okuldakı bir yılını doldurmuş..
Çocuk bu bir yıl boyunca hep o aynı hareketi tekrarlamış...
Hocanın yanına tekrar gitmiş:
-Hocam bir yıldır aynı hareketi yapıyorum bana başka hareket göstermeyecek misiniz?
-Sen aynı hareketi çalış oğlum. Zamanı gelince yeni harekete geçeriz..
2 yıl ,3 yıl, 5 yıl derken çocuk judodaki 10.yılını doldurmuş.
Bir gün hocası yanına gelip "Hazır ol!" demiş..
"Seni büyük turnuvaya yazdırdım. Yarın maça çıkacaksın!"..
Delikanlı şok olmuş.. Hem sol kolu yok hem de judo da bildiği tek hareket var. Ünlü judocuların katıldığı turnuvada hiçbir sansının olmayacağını düşünmüş; ama hocasına saygısından ses çıkarmamış...
Turnuvanin ilk günü delikanli ilk müsabakasına çıkmış. Rakibine bildiği tek hareketi yapmış ve kazanmış. Derken.. ikinci üçüncü maç.... çeyrek, yarı final ve final...
Finalde delikanlının karşısına ülkenin son on yılın yenilmeyen sampiyonu çıkmış. Tam bir üstat delikanlı dayanamayıp hocasının yanına kosmuş..
-Hocam hasbelkader buraya kadar geldik ama rakibime bir bakın hele.. Bende ise bir kol eksik ve bildiğim tek bir hareket var.. Bu kadar bana yeter.. Bari çikip da rezil olmayayım izin verin turnuvadan çekileyim..
-Olmaz demiş hocası. Kendine güven, çık dövüş. Yenilirsen de namusunla yenil.
Çaresiz çıkmıs müsabakaya. Maç baslamış. Delikanli yine bildigi o tek hareketi yapmış ve tak.! Yenmiş rakibini şampiyon olmuş. Kupayı aldıktan sonra hocasının yanına koşmuş:
-Hocam nasıl oldu bu iş? Benim bir kolum yok ve bildiğim tek bir hareket var. Nasıl oldu da ben kazandım.?
-Bak oğlum 10 yıldır o hareketi çalışıyordun. O kadar çok çalıştın ki, artık yeryüzünde o hareketi senden daha iyi yapan hiç kimse yok. Bu bir, ikincisi de o hareketin tek bir karşi hareketi vardır. Onun için de rakibinin senin sol kolundan tutması gerekir.!
Bunu anlatan dostumuz bir de şunu ekledi: İnsanlarin eksiklikleri bazen , ayni zamanda en güçlü taraflari olabilir: Ama yeter ki bu eksiklik kafalarında olmasın....

Futbolu Sevmeli mi?

0 yorum

Futbol,
Ataerkil düzenin tribünlere izdüşümüdür.
Stadyumlardaki pankartlar, tezahüratlar kadına olan bakışın yansımasıdır.
Kadın cinsinin aşağılanma mabedidir.

Futbol,
Karşı cinsten izole edilmeye çalışılır.
Olmuyorsa, kadın erkekleştirilir

Futbolu sevmeli mi?
Sever misiniz sevmez misin ben karışmam
Ama sevmeli futbolu...
Erkeksel tekelleşmeden kurtarmak için sevmeli,
Dünya düzeninin değiştiğini göstermek için,
Ne bileyim;
Rakı sofrasındaki muhabbet için de olsa sevmeli...

İstikrar

0 yorum

Galatasaray 2003'ten beri ilk defa şampiyon olmayan bir Teknik Direktörle devam edecek, bu olay Türkiyede pek alışagelmiş bir şey değil, ayrıca Galatasaray yönetiminini F.Rıjkaarda güvendiğinin göstergesidir, fakat bu senede başarılı olamassa, Galatasaray taraftarlar geçen seneki kadar sineye çekebilecekler mi? Benim fikrim bir kısmı çekecek, bir kısmı çekemeyecek, çekemeyenleride yanlış anlamamak lazım tabikide onlarda Galatasaray aşkıyla yandıkları için bunu isteyeceklerdir, ama her zaman her yerde olduğu gibi istikrar en güzel başarıları getirir, Sir Alex Ferguson ve Arsen Wenger bunların en güzel kanıtlayıcı örneklerindir....


F.Rıjkaard geçen sene Türkiye Ligini tam olarak çözememişti ve Galatasaraya gelir gelmez Barcelona taktiği uygulamaya çalıştı, ve uzun süreli başarılı olamadı, Arda Turanında sezon sonlarına doğru söylediği gibi Takımda ruh kalmamıştı hemen hemen herkes maç biter bitmez özel arabalarına binip eve gidiyor, derbide yenildikten sonra parti veriyordu, Ta ki 2010-2011 sezonu için hazırlık kampları başlayana denk, herkesin keyfi yerinde, Galatasaraya has gelenekler uygulanıyor, bir takım ruhu oluştu, hazırlık derbisinde Fenerbahçeye yenildikten sonra bile moraller bozulmadı, tabi ki üzülmüşlerdi ama etki etmemişti, yazımı Galatasaray Kaptanı Arda Turanın röportajından bir bölümle bitirmek istiyorum;

"Geçtiğimiz gün arkadaşların çift kale maç yaparken kafanı kaldırdın ve ‘’Biz bu sene şampiyonuz’’ dedin. Orada ne gördün?

Hissetmek önemli tabii. Şampiyon olmayı çok istiyorum. Galatasaray forması altında şampiyonluk kupasını kaldırabilmek, hayatımdaki en büyük hayallerimden biri. Bu sene takımda o arzuyu görebiliyorum. Antrenman dahi olsa her top için yapılan mücadele, birbirimize olan inancımız ve artan saygımız… Herkes taşın altına biraz daha sokacak. Gerçekten iyi bir takım olduk. Bilmiyorum, o andaki duygularım bana o sözleri söylettirdi. Şu anda da aynı şekilde düşünüyorum. Umarım sezon sonunda haklı çıkmış olurum."

Futbolu Seviyoruz :))

0 yorum










24 Temmuz 2010 Cumartesi

Yapma be Iniesta!!

0 yorum

Andres iniesta,bu mayoyla gören yasta...

Aslantepe Dolacak mı?

0 yorum

"Galatasaray, 2010-2011 sezonunun ikinci yarısında yeni stadına kavuşacak. Yılan hikayesine dönen, zaman zaman inşaatı duran Türk Telekom Arena, Ocak ayında kapılarını taraftarlara açacak. Henüz yapım aşamasında olmasına rağmen şuana kadar VIP koltuk ve loca satışından kulübe 80-90 milyon dolar kazandıran 'Aslantepe'nin, stat gelirini 50 milyon dolar seviyelerine çıkarması bekleniyor. Böylece ezeli rakip Fenerbahçe'nin yıllık 20 milyon dolarlık ekstra geliri de ortadan kalkacak. Ancak bazı soru işaretleri de yok değil. Akla gelen ilk soru; "55 bin koltuk kapasiteli Türk Telekom Arena dolacak mı?"
..."
Gökhan Karataş,Ntv Spor.

Gökhan Karataşın elinden çıkan bu yazıya ben ve benim gibi olan hiç bir Galatasaraylının inandığını sanmıyorum, 15 Milyonu geçik İstanulda 55bin kişilik Stadyum dolamıyacak mı? Facebookta en büyük Galatasaray Fan Page'nde bile 2 Milyon Hayranı vardı, Facebookta spor alanında en büyük hayran kitlesine sahip takımdı, buna karşılık 55bin kişilik stadyum dolabilecek mi? diye soru soruluyor, Kayseri Kadir Has Stadyumunda Dünya Kupası eleme maçları olmuştu Türkiye-Estonya böyle bi maç sanırım Galatasaray - Trabzonspor hatta Galatasaray-Kayserispor maçına denkti, çünkü o maçta zaten kupadan elenmemiz garantileşmişti, ve Estonya basit bi rakipti, konuyu fazla dağıtmadan Kayseri Kadir Has stadyumu 33bin kişil kapasitede ve sonuna kadar doluydu, Görevliler kaçak girenleri dışarı gönderiyordu, çok kalabalıktı, Kayseride eskiden 18-23 yaş arası insanlar maça giderdi (Kayserili olduğum için biliyorum)ama Kadir Has Stadyumu yapıldıktan sonra urda işler değişti herkez stadyumu merak etti ve maçlara gitmeye başladı, Türkiye-Estonya maçı tabi ki farklıydı dışardan taraftarlar geldi ama genede %70-80 Kayseriliydi, konuyu nereye bağlıyacağım denirse, Galatasarayın Yeni Stadyumu Aslantepe bittiğinde kesinlikle dolacaktır...

Abdestsiz Fener

0 yorum
Sezona böyle başlarsanız ;






Sonunuz böyle olur!!