30 Nisan 2011 Cumartesi

Real MEN don't buy girls

0 yorum
Gerçekten harika olmuş...

Spurs köyüne döner

0 yorum

NBA'de gecenin maçında Memphis,San Antonio'yu 99-91 yenerek Batı Konferansında yarı finale çıktı.
Açıkcası seriyi 3-1 olduğunda işin buraya geleceği belliydi. Memphis,evindeki maçı Spurs'e vermeyecekti. Fakat seri başlamadan önce hiç kimse batı lideri Spurs'un buralara geleceğini tahmin etmiyordu.
Nitekim bu olay NBA tarihinde ikinci defa oluyor. İlki Dallas Mavericks-Golden State eşleşmesinde olmuştu,sanıyorum 2-3 sezon önce...
Şimdi ise eşleşmeler zorlaştı.
Doğuda Miami-Boston ile eşleşirken,Atlanta-Chicago eşleşmesi oluştu.
Batıda ise Lakers-Dallas(severiz) ile,Memphis-Oklahoma ikilileri yarı finali oluşturdu.
Gönül ister ki Dallas Şampiyon olsun,fakat tahminimce Batı Finali Lakers-Oklahoma,Doğu finali Miami-Chicago olur.
Sonrası Allah kerim...

İşgüzarlık

0 yorum
















Hollanda'nın Venlo kulübü,youtubeda videosu çıkan 18 aylık bebeğe on yıllık kontrat imzalatmış.
Videoda şov yapan bebek,dedesininde forma giydiği Venlo kulübüne 'imza' atmış.

Bu arada fotoğraf ultrasmovement'tan.

29 Nisan 2011 Cuma

Basketbol-Alba Torrens

0 yorum

Uzun zamandır beklenen,yolu gözlenen basketbolu şimdilerde oynamaya başladı Galatasaray aslında. Yıllardır hasretini çektiğimiz, basketbolda da zirve istediğimiz Galatasaray yeni yapılanmalar sonucu hem bayan hem erkek basketbol liglerinde zirveyi,şampiyonluklar konuşmaya başladılar.
Bu yapılanma içerisindeki son hamleyi ise bayan basketbol takımımız yaptı.
Kadroya İspanyol oyuncu Alba Torrens'i katan Galatasaray,yapılanma sonucu hedefin bir yerde Avrupa olduğunuda belli etmiş oldu. Gerçekten çok,ama çok faydalı olacak bir isim Alba Torrens.
Bu kadar genç olmasına rağmen ise Avrupa'nın sayılı oyuncuları arasında gösterilmesi ise,bir başka güzel yanı..




Bilgi: Alba Torrens

İspanya’nın Doğu sahiline yakın özerk bir bölge olan Balear Adaları’na bağlı Binissalem’de 30 Ağustos 1989 günü dünyaya gelen Alba Torrens, İspanya basketbolunun son dönemde yetiştirdiği en önemli yıldızlardan biri olarak kabul ediliyor.

Alba Torrens, henüz 14 yaşındayken İspanya Federasyonu’nun yetenek avcıları tarafından keşfedildi. Ve Barcelona’da bir basketbol kampına davet edildi. O günleri anlatan Alba’nın babası Miguel Angel, “Eğer bu tecrübeyi yaşamasaydı, hayatının geri kalan bölümünü neler kaybetmiş olabileceği üzerine düşünerek geçirirdi” diyor El Pais’deki röportajında. Ardından ekliyor: “Eve geri dönme ihtimali her zaman vardı.” Ancak Alba Torrens, farklı hedeflerle yola çıkmıştı. Ve henüz eve dönmek için erken sayılırdı.

Basketbol okulunda geçen üç senenin ardından Celta de Vigo ile anlaşan genç oyuncu, 17 yaşındayken İspanya Ligi’nde forma giyerek dikkatleri üzerine çekti. Kısa süre içerisinde İspanya Kadın Basketbol Milli Takımı’nın altın jenerasyonundaki yerini aldı. Kariyerine point-guard özellikleri yüklenerek başlayan Alba Torrens, uzun boyunun avantajıyla zaman içerisinde diğer pozisyonlarda da oynama yeteneği kazanıyordu.

İSPANYA ve ALTIN JENERASYON
Ülke basketbolunun nesil olarak en iyi işleyen sisteminde şans bulan genç yıldız, 2005 yılında Fransa’yı yenerek şampiyonluğa ulaşan İspanya U16 Milli Takımı adına final maçında 20 sayılık bir performans sergiledi. 2006 senesinde ise –turnuvanın yaş ortalamasından bir yıl küçük olmasına karşın- U18 Avrupa Şampiyonası’nda oynadı. 2006’da şampiyonluk, 2007’de ise ikincilik yaşadı. Aynı sene içerisinde U19 FIBA Dünya Şampiyonası’nda forma giydi. 2008’de de İspanya’nın Olimpik Milli Takımı’nda yer aldı. Ve 19 yaşını tamamladığında ülkesinin tüm milli takım kategorilerinde oynamış oldu.

Alba Torrens’in uluslararası düzeyde sergilediği yetenekleri, 2009 yılındaki U20 Avrupa Şampiyonası’nda da kendisini izleyenleri büyülemeye devam etti. İspanya, turnuvanın final maçında Fransa’ya kaybetti. Ancak “En Değerli Oyuncu” Alba Torrens oldu. İspanyol yıldız, organizasyonu maç başına 16 sayı, 6,1 ribaund ve 4,3 asist ortalamalarıyla bitirdi. Kendisini diğer oyunculardan ayrı tutan ise İspanya’nın kazandığı yedi maçın tüm kırılma anlarında söz hakkı almış olmasıydı. Kariyerinin ilk yıllarından itibaren rekabeti sürekli en üst seviyede yaşayan Alba Torrens, final maçlarında neler yapılması gerektiğini biliyordu.

HALCON AVENIDA KARİYERİ
Yıldız oyuncunun kulüp kariyerinde bir üst aşamaya çıkmasının zamanı gelmişti. Ülkenin şampiyonluk için oynayan takımlarından Halcon Avenida Salamanca, 2009 senesinde Alba Torrens ile anlaşmaya vardı. Euroleague sertliğinde rakiplerine karşı boy ve fizik avantajını kusursuz kullanan Torrens, kısa süre içerisinde ligin en elit oyuncuları arasında yerini almayı başardı. Bulunduğu iki senede EuroLeague All-Star maçlarında forma giydi.

Euroleague’de bu sezon Halcon Avenida ile Galatasaray Medical Park’a karşı da oynayan Alba Torrens, takımının İspanya’da 86-59 kazandığı maçı 18 sayı, 3 ribaund, 4 asist ile tamamladı. Halcon Avenida’nın 81-64’lük üstünlüğüyle sona eren İstanbul’daki maçta ise 24 sayı, 4 ribaund ve 5 asistle oynadı. Bu maçta Euroleague’de bireysel sayı rekorunu geliştirdi. Halcon Avenida, Galatasaray Medical Park’ın bulunduğu C Grubu’nu sekiz galibiyet ve iki mağlubiyetle lider bitirdi. İspanya temsilcisi, daha sonra ikinci turda Pecs 2010, çeyrek finalde Wisla Can-Pack takımlarını mağlup ederek Final-Four’a kaldı.

Rusya’nın Ekaterinburg’un takımının ev sahipliği yaptığı organizasyonun yarı final maçında İspanya temsilcisi Ros Casares Valencia ile karşılaşan Halcon Avenida, sahadan 61-49’luk skorla galip ayrılarak finale yükseldi. Finaldeki rakip ise son dört sezonun şampiyonu Sparta&K Vidnoje-Region oldu. Ancak bu maçı da 68-59 kazanan İspanya temsilcisi, Rusya takımının Euroleague’deki hakimiyetine son veren takım oldu. Sezon boyunca maç başına 15,8 sayı, 4,2 ribaund ve 2,3 asist ortalamaları yakalayan Alba Torrens, final maçlarındaki fark yaratan performansıyla “En Değerli Oyuncu” seçildi.

KAZANMA KARAKTERİ
Kariyeri boyunca işleyen sistemlerin önemli parçalarından olan Alba Torrens, son olarak 2010-11 sezonu final serisinde Ros Casares Valencia’yı iki maçta geçen Halcon Avenida ile İspanya Ligi şampiyonluğu yaşadı.

Avrupa’nın en iyi oyuncusu olan İspanyol yıldız, 1.92 metre boyunda, guard ve forvet pozisyonlarını rahatlıkla oynayabiliyor. Kadın basketbolu için saygınlık uyandıran boy avantajını iki ve üç numaralı pozisyonlarda sıklıkla kullanan Torrens, bir anda kullandığı patlayıcı tarafıyla penetre üzerinden sayılar bulabiliyor. Genç oyuncu, ayrıca bir ve dört numaralı pozisyonlarda da görev alabiliyoır. Kazanma alışkanlığını küçük yaşlardan itibaren edinen oyuncumuz, takım başarısını bireysel istatistiklerinin önüne koyan değerli bir isim.

www.galatasaray.org

Porto gerçeği

0 yorum



Porto.
Bu sezonun hiç şüphesiz en formda takımı. UEFA Avrupa Ligi'nin ise şimdiden şampiyon gözüyle bakılan takım. Gerçekten harika futbol oynuyorlar. Sonuçlarınıda alıyorlar.
Rakip tanımaksızın karşılarına çıkan takımların hepsine 4-5 atmayı başarıyor bu takım .
Antrenör Villas Boas'ın bana kalırsa bu başarıda payı oldukça büyük. Kendisine Portekiz'de Yeni Mourinho gözüyle bakılıyor,ki bana kalırsa Villas Boas bu lakabı fazlasıyla hakediyor..

Fakat bu takımın bu halde olmasının büyük sebeplerinden biri de Hulk-Falcao ikilisi. Gerçekten çok iyiler. Ve gerçekten bu takımın gol yollarında başka kimi getirirseniz getirin ,daha faydalı olamazdı herhalde.
Ve düşüncem o ki,sene sonunda ikiside Avrupa'nın büyük kulüplerine gideceklerdir..

Hafta sonu futbol

0 yorum

29 Nisan Cuma
20:00 Sivasspor–Gençlerbirliği / Lig TV
21:30 Werder Bremen-Wolfsburg / TRT 3 & TRT HD

30 Nisan Cumartesi
14:00 Bank Asya 1. Lig 32. Hafta Maçları / TRT
14:00 Samsunspor-Güngören Bld & Mersin İY-Kartalspor / TRT 1 (Dönüşümlü)
14:00 Adanaspor-Çaykur Rizespor / TRT 6
15:00 Kasımpaşa-Konyaspor / Lig TV
15:00 Antalyaspor-Bucaspor / Digi Kanal
15:30 Spor Toto 2. Lig Beyaz & Kırmızı Grup 33. Hafta Maçları
16:30 Dortmund-Nuremberg / TRT HD
17:00 Blackburn-Bolton / PL TV
19:00 Real Madrid-Zaragoza / NTV Spor
19:00 Beşiktaş-Galatasaray / Lig TV
19:00 Cesena-Inter / TV8
19:30 Chelsea-Tottenham / Spormax & PL TV
19:30 Bayern-Schalke 04 / TRT HD
20:00 Lille-Arles / Kanal A
21:00 Real Sociedad-Barcelona / NTV Spor
21:45 Napoli-Genoa / TV8
22:00 PSG-Valenciennes / Kanal A
23:00 Deportivo-Atletico Madrid / NTV Spor

1 Mayıs Pazar
14:00 Liverpool-Newcastle / PL TV
15:00 Manisaspor-Eskişehirspor / Lig TV
16:00 Milan-Bologna / TV8
18:10 Manchester City-West Ham / PL TV
19:00 Fenerbahçe-İBB / Lig TV
19:00 Trabzonspor-Gaziantepspor / Digi Kanal
19:00 Kayserispor-Bursaspor / LOCA
22:00 St Etienne-Monaco / Kanal A
22:00 Osasuna-Valencia / NTV Spor

2 Mayıs Pazartesi
20:00 Ankaragücü-Karabükspor / Lig TV
21:45 Lazio-Juventus / Spormax & TV8

Çöplük

0 yorum

Drogba'dan Torres'e:''Burası benim çöplüğüm.''

28 Nisan 2011 Perşembe

Biz büyük bir aileyiz;

2 yorum

Muhtemelen çoğunuz bu olayı biliyorsunuzdur. Nitekim bende biliyorum geç kaldım biraz yazmakta . Ama yinede bilmeyenler için paylaşmak istedim.Fakat olayı duyduğum gibi anlatacağımdan,yanlış bir ifadem olursa belirtmenize sevinirim. Zaten yüzeysel bir şekilde anlatacağım.

Tarih veya zamanın ne olduğunu bilmiyorum.
Bir gün Galatasaray TV çalışanları bir röportaj dönüşü kendilerini almaya gelecek arabanın sanıyorum trafikte kalması(arızalanması yahut başka bir sebepte olabilir) sonucu yolda yürümeye başlamışlardır ve hava yağmurludur.
Ardından yanlarında son model bir araba durur.
Aracın içinden bakan adam Harry Kewell,GSTV çalışanlarını arabaya alır ve gidecekleri yere kadar bırakır.
Sonra ise Kewell'ın kurduğu cümle,bu adama tapma sebebimdir aslında..

Kewell çalışanlar arabadan inerken,''Biz büyük bir aileyiz ve hepimiz bu ailenin fertleriyiz. Mümkün olduğunca birbirimize yardım etmeliyiz.'' der.

Yahu bu adam Galatasaray'da emekli olsa?! Aşığınız Harry...

Mourinho cortladı v2

0 yorum

Mourinho'nun maçtan sonraki yorumu: "Ovrebo, Busacca şimdi de bu hakem... Chelsea ile bu yüzden finale gidemedim. Inter'i mucize kurtardı. Ne bu? UNICEF'in UEFA'daki gücü mü?

Bir gün önce maçtan önceki basın toplantılarından belliydi bu işin buralara geleceği.Sahanın çimlerinin kesilmemesi ve sulanmaması,Pinto'nun devre arasında atılıp adını şuan bilmediğim şahsiyete saldırması.
Bunların hepsinin sorumlusu aslında Jose Mourinho bir yerde. Yine bir psikolojik savaş,fakat bu sefer kazanan Jose olamayacak.
Haftaya Barcelona, iki eksikli rakibine evinde fark atmaya çıkacak...

Başka söze gerek ?

0 yorum

Dünkü maç. Real Madrid-Barcelona.
Maç öncesi Real Madrid'in kazanacağını düşünenlerin sayısı bir hayli fazlaydı.
Bunda en büyük etken İniesta'nın olmayışıydı elbette.
Nitekim maç başladığında da bu tarz bir oyun var ortada.Madrid'inde net bir pozisyonu yoktu ama ev sahibi takım oyunu kontrolü altında tutuyordu.
Lakin,Pepe denen kasapoğlu kasap oyundan atılıncaya kadar. Pepe o kadar kilit bir konumdaydı ki Real Madrid için,oyun dışı kalınca birden oyunun bütün hakimiyeti Barça'ya geçti.
Barça'da kontrolü eline almak için fazla bir şey yapmadı. Topu Messi'ye bıraktı,gerisi zaten geldi...
Messi..
Ayrı bir adam bu. Sadece bir futbolcu olması güç. Ronaldo-Messi tartışmalarının yaşanmasıda bir o kadar komik. Dün kü maçta Ronaldo,hiç bir şey ortaya koymadan,hiç bir hareket dahi yapmadan maçı tamamladı. Fakat Leo Messi,kendi başına maçı 2-0'a getirmeyi bildi.

Messi bu.
Başka sözü olan ?

27 Nisan 2011 Çarşamba

Ronaldo-Kanatlanır...

0 yorum

Manuel Neuer

0 yorum

Avrupa'nın,hatta Dünya'nın sayılı kalecilerinden biri haline geldi.
Dün Manchester United-Schalke maçının ilk yarısında,öyle toplar çıkarıp,öyle hamleler yaptı ki Neuer,maç Schalke'nin hiç ummadığı yerlerede gidebilirdi.
Neuer,kaleci sadece gol kurtarır mantığının tam zıttı yönünde oynayan bir kaleci aynı zamanda.
Oyun kurmakta gerçekten harika.Önündeki defans oyuncuları ise ayrı bir şanslı,çok güvende oynuyorlardır bütün maç eminim.
Bayern taraftarı neden bu adama burun kıvırdı anlamak güç...

26 Nisan 2011 Salı

I was there when Torres scored

0 yorum

Çok ağır olmuş yahu ...

2 saat tıvitleyebildi

0 yorum

Daha twitter alemine dün girebilen Darren Gibson'ın twitter macerası,trajikomik bir şekilde sonlanmış.
Hesabını açtıktan sonra ManU taraftarlarının ağır tepkilerine maruz kalmış Gibson. Futbolculuğundan,yeteneğine kadar laf edilmedik yeri ,özelliği kalmamış adamcağızın.
Hatta bir taraftar çıkıp ; 'Bu yaz beni en çok mutlu edecek şey,senin satılman olacak' tarzı bir yorumda bulunmuş.
Zaten Ferdinand'ın gazıyla twitter'a giren Gibson,hesabını açtıktan iki saat sonra kapatmak zorunda kalmış.

İnsanın içinden ,'Yahu keşke bizim Mustafa Sarp'ın,Ayhan'ında twitter'ı olsada,bizde içimizdekileri dökebilsek ' cümleside geçmiyor değil yani.

Yorum yasak.

0 yorum


"Birileri hakemlere bağlamış bel, steps yapmadan oyna Turgay DEMİREL"

Dün.
Galatasaray CC-Beşiktaş CT basketbol maçı. Galatasaray tribünlerine asılan bir pankart.
Anlamı büyük,boyu küçük belkide. Ama bu pankarttan birilerinin rahatsız olduğu,asanların gözaltına alınmak istenmesi,ve TBF 'nin pankartı kaldırtmasından belli olsa gerek.
Yeri geldi övdük,yere göğe sığdıramadık seni,Türk basketbolu zirve yaptı,müthiş başarılar yakaladı.
Ama artık gitmenin zamanı geldi.
Futbolda alıştık artık Aziz'in bu tavırlarına ama benim bu canım basketboluma bulaştırmayın pis ellerinizi.
Git Turgay Demirel.

25 Nisan 2011 Pazartesi

Futbol bu,herşey beklenir

0 yorum

Daniel Güiza...
Geçen sezonun günah keçisi,dalga konusu,belki de en büyük küfürlerin sahibi..
Kaçırdığı onca gol,harcadığı onca pozisyon,taraftarı çilenden çıkarıyor,Fenerbahçe taraftarı ondan başka saldıracak adam bulamıyor,oyundan çıkan Güiza,yedek kulübesinde ağlıyordu Bursaspor maçında.
Herkes gitsin istiyor,yönetim satmak istiyor,ama alan olmuyordu. Güiza Fenerbahçe'de kaldı,çoğu kişi varlığından dahi rahatsızdı bu adamın..

Dün.
Fenerbahçe-Bucaspor. Dakika olmuş yetmiş küsür,3-1 olan maç 3-3 e gelmiş. Oyuna girmeye hazırlanan isim geçen sezon yemediği küfür kalmayan Dani Güiza.
Güiza oyuna giriyor,arkadaşlarına hocasının anlattıklarını,yapılmasını gerekenleri aktarıyor. Kamera 2 yada 3 saniyeliğine Güiza'dan ayrılıp başka bir yeri gösteriyor.
Daha sonra birden Güiza'yı topun arkasından koşarak ceza sahasına girerken görüyorsunuz.
Topu hiç sektirmeden geldiği gibi kaleye yolluyor Güiza.
Geçen sezon ağlatılan,futboldan soğutulan Güiza,bu sezon Fenerbahçe'ye bana kalırsa şampiyonluğu getiren golü atıyor.
Tribünler bu kez küfür etmek için değilde,adını sevinçten haykırdığı için yankılanıyor Güiza diye.

Sadece bir spor olamaz bu.
Futbol .
Bu tip hikayeleri sadece o yazar...

24 Nisan 2011 Pazar

Biz bu lig için çok şerefliyiz;

0 yorum

Artık yeter be arkadaş. Bu kadar da olmaz ki. Göstere göstere,bağıra bağıra yapılmaz bu iş. Bu kadar aciz,bu kadar şerefsiz(!) olunmaz,olunmamalı. Ki söz konusu Fenerbahçe'yse,Türkiye'nin en büyük iki kulübünden biriyse,bu iş buraya getirilmez .
Sen ki bütün sezon zorlandığın zorlanacağın maçları bir şekilde(!) ,ha öyle ha böyle derken kazanmışsın. Evinde 14 maçtır yenilmeyen Bülent Uygun'un şerefli(!) Eskişehir'ine 3 atmışsın. Bülent Uygun denen terbiyeli ibne,takımın en iyi oyuncusu Pele'yi Fenerbahçe maçında yanında oturtmuş,şuan adını tam hatırlayamadığım bir oyuncuyu daha bilmemne sebebinden dolayı oyuna almamıştı. Bunlara rağmen Es-Es maçın ilk golünü atmıştı ama Bülent Hoca'nın yüzünde buruk bi ifade vardı ki,uzun sürmedi Fenerbahçe maçı döndürdü.

Sonra gitmişsin Antep maçına.Senin o savaşçı dediğin stoperin Lugano yerdeki adamın anasını bellemiş,ağzına etmiş,hakem gözünün önündeki pozisyona sarı kart vermiş sen hala hakeme laf edersin.
Dördüncü hakem maç sonunda tabelayı kaldırmış ama,tabelaya bakan mı var? Gol gelince maç biter,Fener kazanır insanlar evine gider..Bu mantık oluşmuş artık Türkiye'de.

Şimdi gelmişsin Buca maçına,adamlar 3-1 öne geçmiş, ki 3-1 e kadar Emre'nin şahane golü dahil Fenerbahçe'nin ciddi bir ne pozisyonu ,ne pozisyon girişimi var.Ardından bir pozisyon,'çat' penaltı. Neden? Topu süren Gökhan'ın yanında koşan Ediz ,koşarken elini kıçına sokamadığı için ,omzuna çarpan top penaltıya dönüştü. Alex affedermi? Etmez tabi adam Türkiye'de öğrendi penaltı atmayı.
Daha sonra Buca içinde aslında denecek fazla bir şey kalmıyor ama sende o maçı verme be abi.

Neyse ne,biz bu lig için çok,ama çok şerefliyiz..
Ha eğer kazanmak için şerefsiz olunacaksa,bırakın onlar olsun,ben Galatasaray'lıyım ,kazanmasamda olur..