12 Aralık 2010 Pazar

Neill'da gider...

"Artık ülkeme dönmek ve A League'de forma giymek istiyorum. Her zaman Avustralya futboluna destek vereceğim ve futbolu da kendi ülkemde bırakmayı düşünüyorum."




Sen yapma be Lucas.. Şu takımda en sevdiğim adam,en beğendiğim,gerçekten kalsın ya,futbolu Galatasaray'da bıraksın,sonra menajer olsun dediğim adam..

O da gidiyor şimdi.. Adnan'ların elinde sönüp giden,takımın içindeki ruhun belkide simgesi olan Avustralya'lı gidiyor..
Hani bazı oyuncular vardır,takımı için savaşır,yırtınır,kendini parçalar.. Ve takım onunla birlikte gelir bir noktaya.. Lider vasfı budur benim için! Futbolcu dediğin böyle olmalıdır zaten.. Ki bu tip oyuncu bizim takımımızda 2 tane var.. Biri Lorik Cana,diğeride artık Galatasaray'dan bezmiş olan Lucas Neill.. Açıkcası bu duyduklarıma herşeyden daha çok üzüldüm..Lucas Neill'ın ayrılmak istemesi,inanın beni herşeyden daha çok etkiledi ve bu sene bence sadece bu sebepten,Lucas Neill'ın bile Galatasaray'dan ayrılmak isteyecek noktaya gelmesinden dolayı Adnan Polat ve yönetimine olan nefretim bir nebze daha arttı..
Nedense takıma yararı olan oyuncuların hepsi bir bir giderken,takımda yeri olmayan,şerefsiz ve ibneler hala bu camianın içinde.. Ne yapalım,Elano'dan sonra orta sahada Barış'ları,Ayhan'ları izliyorduk,şimdi defanstada Gökhan Zan'ları,Ali Turan 'ları izleriz...

Teşekkürler Adnan Polat...

2 yorum: