17 Ağustos 2011 Çarşamba

Dakika bir


Maç şöyle başladı diye bir cümle kurmam saçma olur. Çünkü maç başladı ve gol oldu.
Top taca çıktı, Baros kontrol edemeyince rakibe geçti, atılan ilk ara top Servet'in hatası, Balta'nın yavaşlığıyla bütünleşince Mirallas'ın vuruşuyla gol oldu.
Kısacası Muslera Galatasaray kalesine geçtiği an kalesinde gördüğü ilk şutta gol yemiş oldu. Ama Muslera'nın yapacağı bir şey yoktu orası ayrı.

Maç içinde Baros ileri uçta yalnız kaldı. Destek göremedi, gördüğünde de etkisiz kaldı.. Takım her hücumda sağa doğru kaydı. Kazım'ın , Ujfalusi'nin üzerinden oyun oynamaya çalıştı Galatasaray. Zaten sol tarafta Hakan ile Stancu'nun uyumsuzluğu maçın başında göze çarpıyordu. Top o tarafa gittiğinde de Stancu kendi başına bir şeyler yapmaya çalışıyordu.

İlk yarıda ki tek net pozisyonu Sabri harcadı. Stancu Kazım'a ters kanada güzel bir top attı , Kazım durdurmadan tek topta Sabri'nin önüne bıraktı ama Sabri kaleciyle karşı karşıya değerlendiremedi pozisyonu.


İlk yarının belki de kötü anlamda en çok göze çarpan ismi Sabri'ydi. Nitekim Fatih Terim'de bir ara çıldırdı Sabri nedeniyle. Üst üste yaptığı bir çok hata göze batmayacak cinsten değildi zaten.

Bu maç sanki biraz Sabri Selçuğun, Selçuk'ta Sabri'nin rolüne soyunmuştu. Sabri defans ile hucüm hattı arasındaki bağlantıyı sağladı, Selçuk orta sahada basan isim oldu.

Melo ise göz doldurdu bence. Ben çok beğendim. Devamlı mücadele etti, topu gördüğü zaman bırakmadı. Hepsinden önemlisi her ne kadar gerizekalı desek, saçma hareketleri var desekte Melo futbolu beyniyle oynayan bir adam. Daha top ayağına gelmeden nereye atacağına karar vermiş oluyor Felipe Melo. E yanında bir de mücadele edince, Fatih Terim daha ne istesin.

Kazım yine iyiydi. Aynı şekilde Ujfalusi'de öyle. İkisi o tarafı iyi kullandılar bugün. Kazım arkasından desteğide alınca, Galatasaray yukarıda da söylediğim gibi ister istemez sağ kanada yattı her atakta.
Muslera ise gerçekten kalitesini belli etti. Yediği golde yapabileceği hiç bir şey yoktu ama daha sonraki pozisyonlar da Muslera değilde Galatasaray'ın Mondragon'dan sonra kalesini koruyan hangi kaleci olursa olsun maç 3'e 4'e giderdi çok net. Muslera tüm ceza sahasını kontrol ediyor oyun sırasında. Yaptığı çıkışlardaki zamanlaması, bire bir kaldığında ki yer tutması ve açıyı kapatması gerçekten bana güven verdi..
Sanırım Mondragon'dan sonra Galatasaray kalesinde 'Kaleci' görebileceğiz...

Ben yazdım siz izleyin. Buyrun özet.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder