18 Ağustos 2011 Perşembe

El Classico ve Sonrası


Önce malum konuya bakalım, dünden beri bağrış çağrış tüm 'çakma Katalanlar'ın' konuştuğu konu; çirkeflik.. Rakibine sataşmaksa, rakip dokunmadan kendini yere atmaksa çirkefli Barcelona'da Real Madrid kadar çirkef.. Söze gelince Mou çirkef, Pepe çirkef, Marcelo çirkef, Mesut çirkef fakat Busquest, Villa, Pedro melek gibi size göre. Dün gece Marcelo dokunmadan kendini yere bırakan Messi nedir? (bunu en iyi Mou açıklamış; "Barcelona muhteşem tiyatrolarıyla bir kültür kenti, bu çocuk da artistliği iyi öğrenmiş") Yada Pepe'nin teması bile olmadan ilk maçta bizim Keita'dan daha fazla takla atan Alves ne? Veya Fabregas'a 40 milyon Euro vermemek için yaptığınız 'dilencilik' ne? Tekrar söylüyorum Real Madrid çirkefse Barcelona da çirkeftir.
Gelelim dün geceye daha doğrusu dün geceki kavgaya.. Maç sonu baktım nerde ne yazılıyor ne çiziliyor diye neler gördüm neler Mesut'u Emre B. ile bir tutanlar bile vardı o derece. Fakat bence dün geceki olay Marcelo'nun foul yapması değildi. Barcelona'nın 3 yıldır adeta dilendiği Fabregas'a foul yapmasıydı. Tabii yuvasına dönen Fabregas'a yapılanları hazmedemedi Barca'lılar ve kavga çıktı. Villa Mesut'a yumruk attı tabi Mesut'ta küfretti ve tabi kırmızı kart Mesut'a. O sırada bir de Mou'nun kulak çekmesi vardı. En çok konuşulan konuydu fakat Mou'nun kulak çektikten sonra yediği tokatı kimse konuşmadı nedense. Ayrıca Mourinho'nun kulak çektikten sonraki ifadesi herşeyi anlatıyor.
Birde Ertem şener vardı ki evlere şenlik. Mou > Pep laflarını unutmuş olacak ki sürekli Real Madrid'e salladı ve hep doğru bilgi verir dediğimiz Ertem Şener sürekli yanlış bilgi verdi. Mesela;
*Xavi'nin 13 sene önce bugün Real Madrid'e attı golle El Clasico'ların en genç gol atan oyuncusu olduğunu söyledi fakat El Clasico'ların en genç gol atan oyuncusu Xavi değil Raul Gonzalez'dir. 1 Ekim 1995'teki attığı golle.
*Messi'nin El Clasico'lardaki tüm zamanların en fazla gol atan oyuncusu olduğu söyledi fakat El Clasico'lardaki tüm zamanların en fazla gol atan oyuncusu Alfredo Di Stefano'dur.
Birde şu Real Madrid'i aşağılamak için kullandığı sözlerden bahsedelim. Mesela "Kaybedebler Kulübü" dedi Real Madrid'e fakat Real Madrid'in 31 La Liga şampiyonluğunu, 18 Kral Kupası sahibi olduğunu, 9 CL şampiyonluğunu, 2 UEFA Kupası'ını ve tüm zamanların en iyi takımı olduğunu unuttu. (http://en.wikipedia.org/wiki/FIFA_Clubs_of_the_20th_Century) Yada "bir takımın şerefiyle bu kadar oynanmaz" dediğinde 8-0 yenilen takımların şerefiyle ne kadar oynandığını unuttu.
Neyse maça gelelim. Real Madrid baskılı başladı çünkü 0-0 ve 1-1 Barca'ya yetiyordu fakat girdiği ilk pozisyonu atma konusunda futbol şansının sürekli yanında olduğu Barcelona ilk golü buldu. Daha sonra Benzema'nın kaçırdıkları saç, baş yoldurttu. Sonra bir kornerden gelen top sonrası Pepe'nin açtığı ortada Ronaldo attı. Sonra Messi attı 2-1 oldu. Real Madrid Benzema'ya golü zorla attırdı adeta 2-2 oldu. Daha Sonra Messi tekrar sahneye çıktı ve skoru belirledi. Fakat bence Real Madrid'de Benzema yerine Higuain oynuyor olsaydı maç bu şekilde, daha doğrusu maçlar bu şekilde bitmezdi.

Son söz; "Kazanmayı alışkanlık edenler kaybetmeyi bilmez. Ben bundan önce kaybettim ve kaybetmeyi biliyorum. Kaybetme sırası şimdi onlarda" Jose Mourinho.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder