Babasıyla birlikte parçalı formayla poz veren Lorik Cana, bir Premier Lig oyuncusu ve Guardian sayesinde her Premier Lig çıkışlı oyuncunun dört senelik verilerine bakma şansına sahibiz. Aşağıdaki diyagramlar da Lorik Cana'nın Sunderland'le benzer sınıfa koyabileceğimiz Everton ile (1. ve 2. grafik) ligin güçlü takımlarından Manchester United'a karşı (3. ve 4. grafik) ortaya koyduğu pas performansları.
Daha yoğun olarak topla buluştuğu Manchester United maçlarında görüldüğü üzere orta sahayı büyük ölçüde parselleyen ve kısa pas yapan bir karaktere sahip. Yay çevresinde topla bululma sayısı epey yüksek ki bu pasları genelde ikinci bölge içnide ve sağa yatık olarak kullandığı görülüyor. Bu da ister iç oyuncu, ister defansif orta saha pozisyonunda oynasın, pas muhattaplarının çoğunlukla sağ kanatta görev yapan oyuncular olacağını gösteriyor.
Topla çok ince işlere girmediği, derin top denemeleri yerine daha yüzdeli ve net paslarla oynamaya çalışması da not edilmeli ki geçen sene Mustafa Sarp dışında bu özeni gösteren oyuncu sınırlıydı. Özellikle ikinci maçtaki pas sayısı ve çeşitliliği dikkat çekiyor. Türkiye'de bu diyagramları elde etmek zor olsa da Galatasaray'da bu kadar geniş alanda oynayan bir adam olmadığını söyleyebiliriz. Yalnız bir başka not da üçüncü bölge etkinliğinin yok denecek kadar az olması. Şut denemeleri de maç boyunca iki ya da üçü geçmiyor. Güçlü bir şut tehditi bekleyenler varsa bu açıdan
Bazen takımların kendilerinden güçlü ekiplere karşı oynadıkları maçlar Everton maçlarına bakarsak orta sahada yoğunlaşan pasların mesafesinin uzadığını görüyoruz. Buna rağmen ilginç bir şekilde topla buluşma sayısı Manchester United maçlarına göre daha az. İçeride oynadıkları ve 1-1'lik beraberlikle ayrıldıkları maçta Manchester United maçına benzer bir şekilde yay ve gerisinde topla buluşup verimli bir pas dağılımı yaparken
Ocak ayında oynanan rövanş maçında ise istediği yerlerde topla buluşmakta zorlanmış. Pas hatalarının artışı dikkat çekici. Bu detaylı diyagramlarda pek yanılgı olmaz daha görsel olduğundan ama bu maçın da dahil olduğu birkaç karşılaşmayı bulup izlemeye çalışacağım özel olarak. O zaman daha detaylı bir şeyler yazmaya çalışırım.
Geçen sene Sunderland'i izlediğim maç sayısı kısıtlı fakat bu verilerin de ışığında görülen şu ki defansif orta saha olarak takıma oturmaması için hiçbir sebep yokken sağ iç oyuncu olarak onu kullanmak yanına pas trafiğini yönetecek bir oyun kurucu varlığını elzem kılıyor. Bu noktada Galatasaray'ın yapması muhtemel ikinci orta saha transferinin kim olacağı önem kazanıyor. Bu oyuncu iç pozisyonunu doldurup Cana'nın önünde mi oynayacak, yoksa Cana'nın arkasına ya da yanına bir defansif orta saha mı gelecek? Benim tercihim Cana'yı stoper önündeki orta saha olarak kullanmak olur ancak defansif orta saha ihtimalini de yadsımamak lazım. Yönetimden gelen iki sağlam orta saha açıklaması da bu tercihe işaret ediyor olabilir. İkinci orta saha geldiğinde Cana'yı da katarak daha geniş bir orta saha analizi yapmamız gerekebilir.
Daha yoğun olarak topla buluştuğu Manchester United maçlarında görüldüğü üzere orta sahayı büyük ölçüde parselleyen ve kısa pas yapan bir karaktere sahip. Yay çevresinde topla bululma sayısı epey yüksek ki bu pasları genelde ikinci bölge içnide ve sağa yatık olarak kullandığı görülüyor. Bu da ister iç oyuncu, ister defansif orta saha pozisyonunda oynasın, pas muhattaplarının çoğunlukla sağ kanatta görev yapan oyuncular olacağını gösteriyor.
Topla çok ince işlere girmediği, derin top denemeleri yerine daha yüzdeli ve net paslarla oynamaya çalışması da not edilmeli ki geçen sene Mustafa Sarp dışında bu özeni gösteren oyuncu sınırlıydı. Özellikle ikinci maçtaki pas sayısı ve çeşitliliği dikkat çekiyor. Türkiye'de bu diyagramları elde etmek zor olsa da Galatasaray'da bu kadar geniş alanda oynayan bir adam olmadığını söyleyebiliriz. Yalnız bir başka not da üçüncü bölge etkinliğinin yok denecek kadar az olması. Şut denemeleri de maç boyunca iki ya da üçü geçmiyor. Güçlü bir şut tehditi bekleyenler varsa bu açıdan
Bazen takımların kendilerinden güçlü ekiplere karşı oynadıkları maçlar Everton maçlarına bakarsak orta sahada yoğunlaşan pasların mesafesinin uzadığını görüyoruz. Buna rağmen ilginç bir şekilde topla buluşma sayısı Manchester United maçlarına göre daha az. İçeride oynadıkları ve 1-1'lik beraberlikle ayrıldıkları maçta Manchester United maçına benzer bir şekilde yay ve gerisinde topla buluşup verimli bir pas dağılımı yaparken
Ocak ayında oynanan rövanş maçında ise istediği yerlerde topla buluşmakta zorlanmış. Pas hatalarının artışı dikkat çekici. Bu detaylı diyagramlarda pek yanılgı olmaz daha görsel olduğundan ama bu maçın da dahil olduğu birkaç karşılaşmayı bulup izlemeye çalışacağım özel olarak. O zaman daha detaylı bir şeyler yazmaya çalışırım.
Geçen sene Sunderland'i izlediğim maç sayısı kısıtlı fakat bu verilerin de ışığında görülen şu ki defansif orta saha olarak takıma oturmaması için hiçbir sebep yokken sağ iç oyuncu olarak onu kullanmak yanına pas trafiğini yönetecek bir oyun kurucu varlığını elzem kılıyor. Bu noktada Galatasaray'ın yapması muhtemel ikinci orta saha transferinin kim olacağı önem kazanıyor. Bu oyuncu iç pozisyonunu doldurup Cana'nın önünde mi oynayacak, yoksa Cana'nın arkasına ya da yanına bir defansif orta saha mı gelecek? Benim tercihim Cana'yı stoper önündeki orta saha olarak kullanmak olur ancak defansif orta saha ihtimalini de yadsımamak lazım. Yönetimden gelen iki sağlam orta saha açıklaması da bu tercihe işaret ediyor olabilir. İkinci orta saha geldiğinde Cana'yı da katarak daha geniş bir orta saha analizi yapmamız gerekebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder